-
1 вспоминаться
hatırına gelmek* * *несов.; сов. - вспо́мнитьсямне вспомина́ется де́тство — hatırıma çocukluğum geliyor
-
2 память
ж1) bellek (-ği), hafızaмузыка́льная па́мять — müzik belleği
поте́ря па́мяти — bellek yitimi
изгла́диться из па́мяти — bellekten / zihinden silinmek
2) anı, hatıraв па́мять о нём воздви́гнут па́мятник — onun anısına bir anıt dikildi
ве́чер па́мяти Го́рького — Gorki'yi anma gecesi
турни́р па́мяти Чиго́рина — Çigorin Anı Turnuvası
почти́ть па́мять кого-л. мину́той молча́ния — birinin anısına bir dakika sessiz kalmak, birinin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunmak
почти́ть па́мять поги́бших за... —... uğrunda canını vermiş olanları saygı ile anmak
3) в соч.больно́й был без па́мяти — hasta baygın bir haldeydi / bayılmıştı
••люби́ть кого-л. без па́мяти — birine ayılıp bayılmak
они́ бу́дут без па́мяти от вас — size bayılacaklar
мы сфотографи́ровались на па́мять — bir hatıra fotoğrafı çektirdik
прийти́ на па́мять кому-л. — birinin hatırına gelmek
чита́ть стихи́ по па́мяти — şiirleri ezberden okumak
рису́нок сде́лан по па́мяти — desen hafızadan yapılmıştı
См. также в других словарях:
hatırına gelmek — hatırlamak, aklına gelmek İçeriyi dinlemediği hatırına geldi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
hatır — is., Ar. ḫāṭir 1) Düşünme, akılda tutma, hafıza, zihin, akıl, yâd 2) Gönül, kalp Sakın hatırını kıracak bir şey söyleme. 3) Birine karşı duyulan saygı, sevgi Hatırınız için bu işi yaptım. 4) Durum, keyif, hâl Hatırını sormak. Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük